GÖZYAŞIMIZ "RODOPLAR'DAN" DAMLARDI POMAK YURDUNA . Yitirilmiş benliğe doğru bir kayıp vatan , uyuyan Toprakları arayış serüvenidir bizim sevdamız . Bu kayıp vatan nedir, nerededir? Bu
yitik ülke, bir ruhu aramaktır yitik cenneti aramak. Bazen bir ideali
aramak ve bulmaktır. Bazen bir güzel düşünceyi yakalamaktır. Bazı
kereler içimizde bir boşluk hissederiz. O boşluk büyür büyür ve bizi
yutar. Biz kaybolmuşuzdur bu sefer. Peki neyi arayıp neyi bulacağız
şimdi? Elbette kendimizi . . Ruhumuzu o karanlıklar içinden, dibi
görünmeyen girdaplardan, ucu bucağı belli olmayan vakumlardan çekip
çıkaracağız pomak benligini , Pomak Kültürünü , dilini . İşte bu kez yitik benligimiz kendimiz olduk.. Onu bulmak da kendimizi bulmak şeklinde gerçekleşecek . Bu
arayış bazen bir tarihî kimlik arayışı olacak ve siz de ona doğru o
sihirli iklime doğru kanat çırpacaksınız.. Belki bu uçuşta, bu kutsî
koşuda yorulacaksınız ama aradığınızı mutlaka bulacaksınız.
Bazen bu kaybedilmiş vatan , uyuyan topraklar sevgi olacak, öz olacak, gençlik olacak, direniş Ruhu olacak . Oraları bulmak sizin için hayat memat meselesi haline gelecek.. Ama pomak tarihinin tozlu sayfalarını
çevirdikçe size gülümseyen ufuklar görecek, size tebessüm eden yüzler
keşfedeceksiniz. Hiç ummadığınız bir anda hep aradığınız dünya güzeli
bir sevgili gibi karşınıza çıkıverecek, siz Leylasına kavuşmuş Mecnun
gibi sevinecek ve kendinizden geçeceksiniz. bu kaybedişler ve buluşların
serüvenini hissedeceksiniz . Bir yerde toprağa düşmüş ve onun bağrında
çürümeye yüz tutmuş bir çekirdeğin yüzyıllar sonra ter ve gözyaşıyla
yoğrularak nasıl avucunuza geldiğini, avucunuza meyvelerini döktüğünü keşfedeceksiniz . Anadilinizi, Pomakça konuşmanın sıcaklığını duyacak iliklerinizde hissedeceksiniz Pomak sevdasını. Bu arayışlar birbirinin simetriğidir. Bu minvalde yitik kimlikte olsa , milli değerler olur.. Kaybedilmişte olsa , artik bir vatan topragı olmasada , genede
Vatan sevgisi olur, millet sevgisi olur; dil, kültür, bayrak sevgisi
olur. Ya da onların dünyasını yeniden keşfetmek olur. Onlara bir
sevgiliye sarılır gibi sarılmak olur. Avuçlarındaki kevserden abâı hayat
yudumlamak olur.. Her şey olur , sadece Pomak olduğunu inkar etmek olmaz.
Pomaklar olarak
Tarihimizin tozlu sayfalarına baktığımızda, belli aralıklarla başka
ulusların etkisinde kalarak değiştiğimizi ve bozulduğumuzu görebiliyoruz. Bu örneklerden genelleme yaparak, Pomak Ulusu’nun yaşadığı değişimler hakkında genellemeler yapacak olursak, şunları söyleyebiliriz. En basta Kozmopolitizm gelir.
Kozmopolitizm Nedir? (ulusal özelliklerini, benliğini yitirmiş,..) Kozmopolitizm,
eski Yunanca’da “evren” ya da “dünya” anlamına gelen kozmos ile
“yurttaş” anlamındaki polites’ten türetilmiş terim: “dünya yurttaşlığı”.
İnsanın ya da bireyin ‘ulus” olarak tüm bir insanlığı, “vatan” olarak
da tüm bir evreni görmesi gerektiğini savunan görüş; insanın kendisini
evrenin bir yurttaşı olarak saymanı gerektiğini öne süren, “insanlık
ulusçuluğu” ‘ile “evren yurttaşlığı” anlayışlarına ülküselleştirip
benimseyen öğreti. Kendi inançlarını, bilincini, kişiliğini, ruhunu ve
kültürünü koruyarak, onurla temsil ederek, dünyaya, küreselliğe açık
olmakla; inançlarını, bilincini, kişiliğini, ruhunu ve onurunu
kaybederek dünyaya / küreselliğe açık olmak kuşkusuz birbirinden çok
farklı şeylerdir.
Devlet politik ve jeopolitik bir
varlık, ulus ise kültürel ve/veya etnik bir varlıktır. Ulus devlet
kavramı ise bu ikisinin belli bir coğrafyada örtüştürür, ve böylelikle
kendisinden önce gelen devlet yapılarıyla büyük ölçüde farklılaşır.
Tarihteki diğer devletlerden farklı olarak, ulus devlet modelinde
devleti oluşturan tüm vatandaşların ortak bir dil, ortak bir kültür ve
ortak değerleri paylaşması esastır. Ayrıca ulus devlet kavramı her
milletin kendi kaderini tayin ve otonomi hakkına sahip olduğu fikrini
içerir. Bu özelliğiyle dünyadaki birçok ulusalcı etnik harekete ilham
kaynağı olmuştur. Pomakların yaşadığı beş ülke ulus devlet modelidir.
Peki hiç Pomak ulusundan , Pomak Kültüründen , Pomak dilinden bahseden varmi.? YOK.
İsterseniz Tarihe kısaca bir göz atalım Avrupa’nın
yaşadığı Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı gibi
felaketlerin başat sebepleri arasında sınırların dışında yaşayan soydaş
toplulukların ulus devletlerin genişlemeye yönelik amaçları için önemli
bir araç olduğunu görürsünüz. Özellikle Balkanlarda, Osmanlı’nın
bıraktığı İslam toplulukları, tabii ki bunların içinde Pomak Azınlığı
var , ve diğer ülkelerin komşu ülkedeki soydaş azınlıkları her zaman
çözümsüz bir sorun olarak karşımızda durur. Aslında bu çözümsüzlük
siyasi anlamda soydaş azınlığın anavatanı olan ülke ile azınlığın
vatandaşı olduğu ülke arasındaki siyasi rekabetin bir gereğidir.
Çözümsüzlük ortadan kalktığı zaman siyasi rekabet araçlarından biri yok
olur. Bu da, devletlerin pek yanaşmadığı , hiç isine gelmeyen bir
durumdur. Çünkü Ulus devletlerde, uluslar arası siyaset etnik meseleler
, politik sorunlar üzerine kuruludur ve sorunların ortadan kalkması
ulus devletlerin var olma meşruiyetine zarar verir. Balkan ülkeleri , ve
Türkiye’de birer ulus devlet modeli olduğu için. Ulusal etnik sorunlar
hiç bir zaman ortadan kalkmamalı , biri biterse biri başlamalıdır.
Pomaklarda Balkanlarda Potansiyel bir etnik sorun olarak beklemektedir.
Bu kozmopolit ulus devletler günün birinde sira size geldi diyerek.
Pomak etnisitesinin sırtını kaşıyacak ve ulusal politik arenada , piyon
rolünü üstlenmesini isteyecektir.
Biz Pomaklar olarak ne Ulus devlet politikalarının siyasi
arenasında bir piyon olalım , ne Kozmopolitan küreselleşme denilen yeni
tip toplu kültürel asimilasyon içinde eriyip gidelim . Sadece dilimizi ,
Kültürümüzü , Tarihimizi yasamak ve yaşatmak icin Pomak olarak varlığımızı koruyalım.
Derleyen : Neşet DOĞAN
Kaynaklar ; Internet sitelerinden alıntılar ile derlenmistir .